2001 yılında Katar’da düzenlenen toplantıda DTÖ üyeliğinin kabul edilmesi ile Çin uluslararası ticarette yasal güvenceler elde etmiştir. DTÖ üyeliğinin ilk etkileri öncelikle bölge ülkelerinde hissedilecektir. Güneydoğu Asya ülkeleri, Çin’in ucuz işgücü ve ölçek ekonomisi avantajları nedeniyle sahip olduğu rekabetle karşı karşıyadır. Çin kökenli ürünler bölgedeki ülkelerde fiyatları baskı altında tutmakta ve ekonomik büyümelerini yavaşlatıcı etkide bulunmaktadır.
Çin sahip olduğu iç pazarın büyüklüğü ve ucuz iş gücü gibi avantajları nedeniyle yabancı sermaye girişi bakımından da bölge ülkelerinin önemli rakibi haline gelmiştir. Yabancı sermaye girişleri Çin’in üretim teknolojilerinin hızlı gelişmesine de katkıda bulunmaktadır. Çin’in DTÖ üyeliği sanayileşmiş ülke ekonomilerini de etkileyecektir. Pazara olan ilginin artması yabancı yatırımlara hız kazandırmıştır. Bu ilginin daha çok tarım, elektronik bilgi teknolojileri ve otomotiv sektöründe yoğunlaşması beklenmektedir. ABD, AB ve Japonya tarafından uygulanan kısıtlamaların kalkmasıyla da, başta tekstil’ olmak üzere elektronik ve diğer sektörlerde pazar payını diğer gelişmekte olan ülkeler aleyhine artış olmuştur.
Diğer yandan Çin’in DTÖ’ne girmesi birçok sektörde yeni ticaret olanakları da yaratmıştır. Çin’in ithalatındaki artışı, tekstil, elektrikli ve elektrikli olmayan makineler ve taşıt araçları gibi orta düzeyde teknoloji içeren ürünlerde de gerçekleşmiştir. İthalatındaki artışları ise en çok sanayileşmiş ülkelerle olmuştur.